SERGILER
Nisan 2021 - Nisan 2021

Atığın İhtimalleri: Biçim ve Süreç

Kale Grubu, T.C. Tarım ve Orman Bakanlığı iş birliğiyle gıda israfı sorununa dikkat çekti.

KTSM, atık üzerinden dünya ile kurulan ilişkide sorumluluk bilincinin nasıl potansiyeller barındırabileceğini araştıran bir sergi ve yayın projesine imza attı. Kürasyon ve proje yönetimini Yonca Keremoğlu ve Rana Kelleci’nin üstlendiği, Çanakkale Seramik, Kalebodur ve Kalekim’in proje partneri olarak yer aldığı "Atığın İhtimalleri: Biçim ve Süreç" sergisi, 26 Nisan 2021 tarihinde dijital olarak hayata geçti. 

Dördü yeni üretilmiş toplam altı eserin fotoğrafik belgeleri sanatçıların yapıtlarının arka planını anlattıkları yazılı röportajlar ve atölyelerinde gerçekleştirilen video röportajlar üzerinden yeni perspektifler sundu. Proje, atık ve atık kavramının Türkiye’deki güncel sanat üretiminde nasıl ele alındığına dair bir kesit olarak her yerden erişime açık bir kaynak olma özelliği taşıdı. Sürdürülebilir bir ekonomi ve daha yaşanabilir bir dünya için bir malzemenin atık haline gelmeden tekrar üretim ve tüketim döngüsüne katılabilmesine dikkat çeken sergi, atık ve atık kavramının olanaklarını gözler önüne seren bu seçki iki ana hat üzerinden ilerledi. 

Birinci hat “Biçim”de Abdulvahap Uzunbay’ın "Kağıt Tuğlalar" adlı yapıtı artan kentleşme ile ekolojik kriz arasındaki ilişkiye dair sorgulama alanları açarken, yeni parçalarla yeni bir bütünü hayal etmek için de bir çıkış noktası oluşturdu. Uluç Ali Kılıç "Işık Rafinerisi" adlı yapıtında İngiltere’deki bir petrol rafinerisinin uydudan çekilmiş görüntüsünü pet şişe atıklarıyla yapılmış bir vitraya dönüştürdü. Pınar Akkurt’un bu sergi fikri ile ilişkili olarak ürettiği, halihazırda üç nesneden oluşan ve süreç içinde geliştirerek devam ettirmeyi planladığı "Hipernesne Araştırmaları” adlı serisi çevre filozofu Timothy Morton’un insanın idrakinin dışında kalan, küresel ısınma, ekolojik kriz gibi kavramları ifade etmek için ortaya attığı hipernesne kavramını araştırdı.

İkinci hat “Süreç”te ise sürecin kendisini ön plana alan üç yapıtı bir araya geldi. Bu yapıtlarda sürecin izlerinin okunabildiği gibi, yapıtın kendisini bir süreç olarak değerlendirildi. Sonuç odaklı bir yaklaşımın karşısında konumlanan bu performatif yaklaşım kişisel deneyimi ve rastlantısallığı önceledi. Berna Dolmacı sergiye yanıt olarak ürettiği "İnziva" adlı yapıtını, büyümüş olduğu Eski Foça’da küçükken keşfettiği sahillerden birinde belli periyotlarla konaklayarak gerçekleştirdi. Aslı Smith bu sergiye özel olarak ürettiği "Solar 02" adlı yapıtında mutfağındaki yiyecek artıklarından ürettiği boyalar ile boyadığı kağıtlardan soyut bir resim dokudu. Ali Kanal’ın sergi için ürettiği "Alamet-i Sümer" adlı yapıtı, İzmir’deki Sümerbank fabrikasının yıkıntıları ve çevresindeki mahallede geçirdiği süreçte şekillendi. Sanatçının bir bez üzerine fabrika duvarından aldığı iz ve alandan topladığı nesneleri bir araya getirerek oluşturduğu yapıt, verilen işlevini yitirmiş olanın yeni anlamlar yaratmak için sunabileceği zenginliğe dair de bir içgörü sundu.